bozyaka hukuk logo
TEMMUZ 2025 HUKUKİ GELİŞMELER BÜLTENİ

Aylık Bültenler

TEMMUZ 2025 HUKUKİ GELİŞMELER BÜLTENİ

BOZYAKA HUKUK BÜROSU

2025 TEMMUZ AYI BÜLTENİ

 

Bozyaka Hukuk Bürosu olarak, Manisa merkezli hukuk büromuzda müvekkillerimizin ve danışanlarımızın güncel hukuki gelişmelerden haberdar olmasını sağlamak ve iletişimimizi güçlendirmek amacıyla her ay hukuk dünyasındaki önemli gelişmeleri derlediğimiz bültenleri sizlerle paylaşıyoruz.

İş hukuku, ticaret hukuku, vergi hukuku, kişisel verilerin korunması, gayrimenkul hukuku ve ceza hukuku başta olmak üzere hukukun farklı alanlarında 2025 Temmuz ayı boyunca gerçekleşen önemli mevzuat değişiklikleri, yargı kararları ve dünyadan hukuki haberleri aşağıda bulabilirsiniz.

Keyifli okumalar dileriz.

 

A)   HUKUKİ GELİŞMELER

 

1.     Türkiye’nin İlk “İklim Kanunu” Yayımlandı:

9 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7552 sayılı İklim Kanunu, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine yönelik ilk kapsamlı çerçeve kanunu olarak kabul edildi. Kanun ile ulusal sera gazı emisyon ticareti sistemi (ETS) kurulması öngörülerek, belirli sektörlerdeki işletmelere emisyon üst sınırları getirildi. Belirlenen kotayı aşan işletmelerin ilave izin belgesi satın alması veya idari para cezası ödemesi; kotanın altında kalanların ise fazla izin haklarını ulusal karbon piyasasında ticaret edebilmesi planlanmaktadır. Bu mekanizma ile Avrupa Birliği’nin sınırda karbon düzenlemesine (CBAM) uyum sağlanması ve Türk ihracatçılarının çift karbon vergisine tabi olmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Kanun ayrıca, 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kamu kurumlarına sektör bazında sera gazı azaltım ve iklim uyum planları hazırlama yükümlülüğü getirmekte; yeşil teknolojilere yatırımı teşvik edecek finansman araçlarının geliştirilmesi için hukuki zemin oluşturmaktadır.

 

2.     Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Uygulaması:

14 Temmuz 2025’te yayımlanan 7553 sayılı Kanun’la 4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesine eklenen fıkra ile, turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan işçilerin hafta tatilinin esnek şekilde kullandırılabilmesine imkân tanındı. Buna göre, otel ve benzeri turizm işletmelerinde bir işçi, haftalık 24 saatlik dinlenme hakkını, yazılı talebi/onayı doğrultusunda hak ettiği günü izleyen dört gün içinde kullanabilecek. Bu düzenleme ile yoğun sezonlarda işçilerin azami 10 gün kesintisiz çalışabilmesi mümkün hale gelmektedir. Ayrıca esnek hafta tatiline onay veren işçilerin, hafta tatili gününde yaptığı çalışmanın sadece normal günlük çalışma süresini aşan kısmı fazla mesai sayılacak; günlük çalışma süresine denk gelen kısmı için ekstra %50 zamlı ödeme yapılmayacaktır. İşçi verdiği onayı 30 gün önceden yazılı bildirimle geri alma hakkına sahiptir. Bu değişiklikle turizm sektöründe değişken talebe uyum sağlanması hedeflenirken işçinin rızası ve dinlenme hakkı gözetilmeye çalışılmıştır.

 

3.     İşveren Bildirimlerinde KEP Kullanımına İmkân Sağlandı:

24 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 7555 sayılı Kanun ile İş Kanunu’nun 109. maddesi değiştirilerek, işverenlerin işçiye yapacağı bildirimlerin Kayıtlı Elektronik Posta (KEP) yoluyla da yapılabilmesine olanak tanındı. Buna göre, işçiden önceden yazılı onay almak şartıyla, bazı bildirimler fiziken imzalı belge yerine KEP sistemi üzerinden elektronik olarak iletilebilecek. İş sözleşmesinin feshi bildirimleri ise güvenlik amacıyla halen yazılı (ıslak imzalı veya posta) yöntemle yapılacaktır. Düzenleme ile örneğin savunma talebi, uyarı-ceza yazıları, görev yeri değişikliği bildirimleri, ücret bordroları gibi belgelerin KEP ile tebliğinin yasal zemine kavuşturulduğu belirtilmektedir. KEP üzerinden yapılan iletilerin teknoloji sayesinde izlenebilir olması ve hukuki delil niteliğinde kayıt sağlaması, tebligat süreçlerini hızlandıracaktır. Bu yönteme geçişle ilgili altyapı ve maliyetlerin işverence karşılanacağı Kanun’da vurgulanmıştır.

 

4.     Zeytinlik Alanlarda Madencilik Faaliyetlerine İmkân Tanıyan Düzenleme:

Temmuz ayında TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilen bir kanunla, zeytinlik ve tarım arazilerinde belirli koşullarda madencilik faaliyetlerine izin verildi. 3213 sayılı Maden Kanunu’nda yapılan değişiklikle, üzerinde zeytin ağaçları bulunan alanlarda maden işletme ruhsatı alınabilmesinin önü açıldı. Düzenleme kamuoyunda geniş tepki çekmiş; çiftçiler ve çevre örgütleri özellikle zeytinliklerin madencilik amacıyla yok edilmesi endişesiyle protestolar düzenlemiştir. Kanun, ruhsat sahiplerine her yıl için ruhsat bedeline eşit tutarda rehabilitasyon bedeli ödeme yükümlülüğü getirerek faaliyet sonrası bölgenin ağaçlandırılması ve eski haline getirilmesini amaçlamaktadır. Ayrıca zeytinlik alanlara taşınabilirlik ilkesi getirildiği, yani mümkünse zeytin ağaçlarının başka bir alana nakledilmesinin zorunlu olduğu belirtilmektedir. Hükümet, bu değişiklikle madencilik sektöründeki yatırım engellerini azaltmayı hedeflerken muhalefet ve çevreciler düzenlemeyi “zeytinlikleri feda eden” bir geri adım olarak nitelendirmiştir.

 

B)    ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARI

 

1.     Engelli Araçlarına ÖTV İstisnası Getiren Kuralın İptali:

Anayasa Mahkemesi, 26 Haziran 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun engelli vatandaşların araç alımına ilişkin ÖTV muafiyetini düzenleyen 7. maddesinin 2/c bendini iptal etti. İlgili kural, %90 ve üzeri engellilik oranı bulunan kişilerin belirli fiyat ve motor hacmi sınırları dahilinde ÖTV muaf araç alabilmelerine imkân tanırken, engel oranı daha düşük olup özel tertibatla araç kullanabilen kişilere farklı şartlar öngörmekteydi. Mahkeme, bu bentteki kriterlerin hukuki belirlilik ve eşitlik ilkelerine aykırı sonuçlar doğurduğunu belirterek Anayasa’ya uygun bulmadı. Kararın gerekçesinde, engelli bireylerin araç ediniminde yerli üretim oranı gibi koşullara bağlanan vergi muafiyeti düzenlemesinin ayrımcılığa yol açtığı vurgulandı. Olası bir hukuki boşluk oluşmaması için iptal hükmünün Resmî Gazete yayımlanmasından 9 ay sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştır. Bu kararla birlikte ilgili bent tamamen yürürlükten kalkacak; yasa koyucunun engelli araç alımında vergi muafiyetini yeniden düzenlerken Anayasa’nın eşitlik ve sosyal devlet ilkelerini gözetmesi gerekecektir.

 

2.     Anayasa Mahkemesi 2025’in İlk Altı Ayına İlişkin İstatistikleri Yayınladı.

2025 Yılının ilk altı ayına ilişkin istatistikle Anayasa Mahkemesi’nin internet sitesinde yayınlandı. Yayınlanan istatistiklere göre; 2025’in ilk altı ayında Anayasa Mahkemesi’ne 125 itiraz, 31 iptal başvurusu gelirken yine aynı dönemde 119 itiraz başvurusunun ve 21 iptal başvurusunun sonuçlandırıldığı belirtildi. 2025 yılında önceki yıllardan devreden 65 itiraz ve 50 iptal başvurusuyla birlikte toplam dosya sayısının 271 olduğu istatistikler arasında. 2025 Yılında Anayasa Mahkemesi tarafından esastan incelenen dosyalardan toplam 127’sinde ret, 68’inde iptal ve 15’inde karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği paylaşılan bir diğer bilgi olarak dikkat çekiyor. Anayasa Mahkemesi tarafından verilen karar ve dosya sayılarına ilişkin istatistikler düzenli olarak kamuoyuna açık şekilde paylaşılmakta. Söz konusu istatistikler temel hak ve özgürlükler ile hak ihlallerine ilişkin önemli bir veri olması açısından oldukça dikkat çekiyor.

 

C)    KİŞİSEL VERİLERE İLİŞKİN GÜNDEM

 

1.     AB’den Küçüklerin Çevrimiçi Güvenliğine İlişkin Rehber İlkeler:

Avrupa Komisyonu, 14 Temmuz 2025 tarihinde “Küçüklerin Çevrimiçi Ortamda Korunmasına Yönelik Rehber İlkeler” başlıklı kapsamlı bir prensipler belgesi yayımladı. Dijital platformlara yönelik hazırlanan bu rehberde, çocukların çevrim içi ortamda gizliliklerinin ve güvenliklerinin sağlanması amacıyla alınması gereken somut önlemler sıralanıyor. Örneğin platform sağlayıcılarına, çocuk kullanıcıların yaşını tespit ve doğrulama yükümlülüğü ile uygunsuz içeriklere karşı filtreleme sistemleri kurma zorunluluğu getiriliyor. Ayrıca çocuklara yönelik hizmet ve uygulamalarda kapsayıcı, güvenli ve yaşa uygun deneyimler sunulması hedefleniyor. Rehber İlkeler; çevrimiçi reklamcılıkta çocukların mahremiyetinin korunması, çocukların verilerinin işlenmesinde asgari ve etik yaklaşımın benimsenmesi, zararlı içerik ve algoritmalara karşı şeffaflık sağlanması gibi geniş bir yelpazede tavsiyeler içeriyor. Bu ilkeler, AB’nin “Çocuklar için Daha İyi İnternet” stratejisi (BIK+), Görsel-İşitsel Medya Hizmetleri Direktifi ve Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ile birlikte Avrupa’da çocuk haklarının dijital alandaki korunmasına yönelik yasal çerçevenin bir parçası olacak şekilde tasarlandı. Uzmanlar, Komisyon’un bu girişiminin çevrimiçi platformları çocuklar için daha güvenli hale getirmede önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

 

2.     KVKK’dan Seçilmiş Güncel Gelişmeler 45 ve 46 Dokümanları:

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK), Kişisel Verilerin Korunması alanındaki Türkiye ve Dünya’da güncel gelişmelerin özetlendiği “Seçilmiş Güncel Gelişmeler” serisinin 45 ve 46. Sayılarını yayınladı. Dokümanda; AB mevzuatı ve AB ülkelerinin iç düzenlemelerindeki gelişmeler arasında yapay zeka ve dijital hizmetlerin öne çıktığı anlaşılmakta.

 

D)   DÜNYADAN HUKUKSAL HABERLER

 

1.     Lahey Adalet Divanı’ndan İklim Değişikliği İçin Tarihi Görüş:

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun talebi üzerine Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 23 Temmuz 2025’te iklim değişikliğiyle mücadelede devletlerin hukuki yükümlülüklerine dair danışma görüşünü oybirliğiyle açıkladı. Divan, yaklaşık 80 yıllık tarihinde beşinci kez tam oybirliği sağladığı bu Advisory Opinion’da, devletlerin birden fazla uluslararası hukuk düzenlemesi uyarınca iklim sistemini koruma yönünde kapsamlı ve bağlayıcı yükümlülüklere sahip olduğunu vurguladı. Kararda başta Paris Anlaşması olmak üzere çevre ve insan hakları sözleşmelerinden doğan sorumluluklara atıf yapılarak, tüm devletlerin sera gazı emisyonlarını azaltmak, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak ve çevreyi gelecek nesiller için muhafaza etmek konusunda ortak fakat farklılaştırılmış yükümlülükleri bulunduğu belirtildi. Ada devletlerinin girişimiyle gelen bu danışma görüşü bağlayıcı olmasa da, iklim adaleti mücadelesinde önemli bir moral ve hukuki referans noktası olarak değerlendiriliyor.

 

2.     AİHM’den Rusya’nın Ukrayna’daki Eylemlerine İlişkin Karar:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, 9 Temmuz 2025 tarihli kararlarında Rusya’nın 2014’ten bu yana Ukrayna topraklarında gerçekleştirdiği eylemlerle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ve uluslararası hukuku ağır şekilde ihlal ettiğine hükmetti. Ukrayna ve Hollanda tarafından Rusya aleyhine açılan dört ayrı devletlerarası başvuruyu birleştirerek inceleyen Mahkeme; Doğu Ukrayna’daki ayrılıkçı hareketlere Rusya’nın aktif destek vermesi, 2014’te Malezya Havayolları’na ait MH17 sefer sayılı uçağın düşürülmesi ve 2022’den itibaren Ukrayna’nın geniş çaplı işgaline ilişkin olaylarda Rusya’nın yaygın savaş hukuku ihlalleri işlediğini tespit etti. Karar, Rusya’nın sivillere yönelik saldırılar, mal varlığına el koyma, işkence ve kötü muamele gibi fiillerden sorumlu tutulabileceğini ortaya koyuyor. AİHM, Rusya’nın 16 Eylül 2022’de Sözleşme’den çekilmiş olmasının bu ihlallerden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını vurgulayarak, Rusya’nın yükümlülüklerine aykırı davranmaya devam ettiğini kayıt altına aldı. Bu kararların, ileride kurulacak olası uluslararası tazminat mekanizmalarına veya ceza soruşturmalarına zemin teşkil etmesi bekleniyor.


3.     Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Yeni Siber Saldırı:

Lahey’de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Haziran 2025 sonunda tespit ettiği ileri düzey siber saldırının etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Mahkeme 30 Haziran’da yaptığı duyuruda, önceki hafta hedef alındıklarını ancak saldırının izole edilip kontrol altına alındığını belirttir. Son yıllarda UCM’ye yönelik ikinci büyük saldırı olan bu olay, Eylül 2023’teki ilk saldırıyı akla getirdi. 2023 yılındaki siber ihlal sonrası haftalarca sistemlerini internetten izole etmek zorunda kalan Mahkeme, saldırının failine dair bilgi vermemişti. Bu kez de UCM, saldırganlar veya hasarın boyutu hakkında ayrıntı paylaşmadı. Ancak bu olayların, UCM’nin yakın zamanda Filistin-Gazze çatışmasıyla ilgili İsrail Başbakanı hakkında tutuklama kararı çıkarması ve Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya Devlet Başkanı hakkında yakalama emri yayınlamasıyla bağlantılı olabileceği değerlendiriliyor. Eleştirmenler, devletlerin UCM’yi hedef alan siber faaliyetlerinin uluslararası adaleti engelleme çabası olduğunu ifade ederken; Mahkeme yetkilileri bilgi güvenliği önlemlerinin artırılacağını duyurdu. UCM’ye yönelik ısrarlı siber tehditler, uluslararası yargı mercilerinin dijital güvenliğinin önemini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

 

 

Bozyaka Hukuk Bürosu olarak, Manisa Avukat ve Manisa Hukuk Bürosu kimliğimizle hem bireylere hem şirketlere hukuki süreçlerde destek olmaya devam ediyoruz. Özellikle KVKK danışmanlığı, kişisel verilerin korunması, iş hukuku, ticaret hukuku ve ceza hukuku alanlarında Manisa ve İzmir’de etkin çözümler sunuyoruz.

 

Saygılarımızla.

 

BOZYAKA HUKUK BÜROSU

Manisa / Türkiye